26 Kasım 2006 Pazar

Bursalı elektrik ustası Ferhat Özpınar, "Erke'nin patenti bende" diyor.

Günlerce gazetelere esrarengiz reklamlar verildi. Basın açıklamasıyla tam bir muammaya dönüştü. Enerji tüketmeden kuvvet üreten bir cihazdı, dünya tarihini değiştirecek, Türkiye'yi kurtaracak bir buluştu. Ama 'fizik kurallarına aykırı' Erke'yi ne gören vardı, ne de anlayabilen. Toplantıya katılan emekli paşalar, gazetecilere Erke'nin ne olduğunu sordu. Erke, dünyayı sarsmadan önce Türkiye'yi meraktan çatlattı. Medyayı sarstı!
Erke'nin basın toplantısıyla 'açıklanmaması'nın ardından Türkiye'yi saran merak daha da büyüdü. Emekli Tümgeneral Çetin Uğural'ın ser verip sır vermediği basın açıklaması, emekli paşaların yoğun katılımıyla daha da esrarengiz hal almıştı. Uğural, buluşu 20 yıl NASA'dan bile gizlediklerini söyledi. Halkından halen gizleyenin 'NASA'dan bile' gizlemesine kimse şaşırmadı ama Uğural, gizliliği, "Bilgi savaşları çıkaracak kadar önemli" diyerek açıklaması, aletin savaşları bitirecek kadar önemli olduğunu söylemesi merağı doruğa çıkardı.

Ajdar Anik görüş bildirdi!
22 Kasım tarihinde Akşam gazetesi, 2001'de aynı yöntemle bütün dünyada pazarlanan It'ı (şey) anımsatarak, "Türk Şey'i" başlığını attı. Gazetelerin tamamında fizik profesörlerinin, mühendislerinin 'Böyle şey olmaz' yorumlarına yer verdi. Ama görüş alma konusunda sürprizi Yeni Şafak gazetesi yaptı. Yeni Şafak, Ajdar ve Meriç Erkan'dan, Erke'nin mümkün olmadığı yönünde görüşlerine yer verdi.
Hürriyet gazetesi "Erke'nin buluşu 'Con Ahmet'in makinesi mi" manşetini attı. Con Ahmet'in devridaim makinesi, halk arasında 'hiçbir işe yaramayan buluşlar' için kullanılan bir deyimdi. Hürriyet'in dünkü manşeti ise 'Erke'nin atası Emişli Memiş mi' sorusuydu. Eski Tümgeneral Özdemir Kandemir'in garip elektrik süpürgesi Emişli Memiş'i Tufan Türenç şöyle aktardı: "Makine sapından tutup ittiğiniz zaman bir emiş gücü yaratıyor ve bir elektrik süpürgesi gibi her şeyi emiyordu."

'Erke'yi önce ben yaptım'
Yeni Şafak'sa olaya generaller boyuttundan yaklaştı. 'General Motor' manşetini attı. Bu arada Erke'nin asıl babasının kendisi olduğunu söyleyen çok sayıda alaylı mucit ortaya çıktı. Biri farkında olmadan yıllardır Erke'yi her piknikte kullanıyordu. Mucit Haşim Yiğit, Sabah'a "1998'de yaptım, her piknikte kullanıyorum. Sponsor bulamadım" dedi. Denizlili fırıncı Fahri Akan'sa 200 bin YTL harcayarak Erke gibi bir cihaz yaptığını anlattı. Bursalı elektrik ustası Ferhat Özpınar da "Yakıt gerektirmeyen kuvvet makinası patenti bende" diyor.
Bekir Çoşkun. 'Türk Mucizesi...' başlıklı yazısında Erke'ye bambaşka açıdan baktı. Coşkun mucizeyi şöyle anlattı: "Bu müthiş buluşun yaratıcısı elbette Türklerdir. Birincisi sen oturuyorsun, makine üretiyor.
İkincisi özel şirketin bu buluşunu mühendisler değil, bir emekli general açıklıyor.
Üçüncüsü, makine ortada yok..."

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205473


24/11/2006

Hiç yorum yok: