26 Kasım 2006 Pazar

Tesla-Marx Jeneratörü



Tesla transformatörü yüksek frekanslı yüksek gerilim transformatörüdür. DC gerilim kaynağı L1 üzerinden seri bağlı olan C kondansatörünü doldurduğunda A ark kürecikleri arasında ark oluşturarak C ve L arasında kapalı devre oluşturur. Böyle bir kapalı devrede kondansatör boşalması yüksek frekanslı osilasyonlar meydana getirir.
L1 primer sargısında 10000V ile oluşturulan salınımlar yüksek spirli L2 sargısında yaklaşık 1000000V civarında gerilimlerin oluşmasına sebep olur. Buradaki gerilimin frekansı L1 ile C'nin oluşturduğu osilasyon frekansına eşittir.
Marx jeneratöründe ise kondansatörler DC gerilim kaynağıyla R dirençleri üzerinden paralel bir şekilde doldurulur. Her bir kondansatör 10000V ile dolduğunda A ark kürecikleri arasında ark oluşmasına neden olurlar. Dolum sırasında paralel bağlı olan kondansatörler arkın oluşmasıyla seri bağlantı pozisyonuna geçerek çok yüksek gerilimlerin oluşmasına ve en uç noktalara bağlı olan ark küreleri arasında elektrik boşalmalarına neden olur. Yaklaşık 5000000V civarında gerilimler oluşturan Marx jeneratörleri mevcuttur. Kullanılan kondansatör miktarı ne kadar çok ise oluşturulacak gerilimde o kadar fazla olur. (seri bağlı kondansatörlerin uçları arasındaki gerilim her bir kondansatörün üzerindeki gerilimlerin aritmetik toplamları kadardır).
Eğer Tesla transformatörü ile Marx jeneratörünü şekildeki gibi birleştirip "Tesla-Marx transformatörü" oluşturulursa sanırım yüz milyonlar mertebesinde ve Tesla transformatöründeki frekansın çok daha üzerinde gerilimler elde edilebilir.
Böyle bir transformatör yapacak olan arkadaşların bunu şehir dışında çalıştırmalarını aksi takdirde çok büyük zararlara sebep olacaklarını hatırlatırım.

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/tekno_tezgah/tekno_tezgah.php?proje_id=478

Dinamolar, mekanik enerjiden elektrik enerjisi üreten makinelerdir.

Temel bir sarımda endüklenen emk alternatif gerilimdir. Aşağıda bilezik ve fırça düzeni ile bu alternatif gerilim, döner ortamdan duran ortama alınmaktadır.

Devridaim Makinesi





Başarısızlıkla sonuçlanan her devri daim makinesi gibi ben de enerjinin korunumu yasasını ihlal etme pahasına çalışacak olan devri daim makinemi görüşlerinize sunuyorum.
İki bölmeden oluşmuş bir kabı, şekildeki gibi bir fitil ile birleştirelim ve su ile dolduralım. Alt bölmede ayrıca suyun fitile değmemesini sağlayan hava da mevcuttur. Fitil üst bölmedeki suyu emerek alt bölmeye damlatmaya başladığında yandaki borudan da üst bölmeye su damlayacaktır. Ve küçük çarkımız dönecektir. Bu şekilde sonsuza kadar devam edebilecektir.

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/tekno_tezgah/tekno_tezgah.php?proje_id=408

Açık Hava Basıncı Kuvvetiyle Sonsuz Enerji Eldesi

Devr-i Daim Makinesi




Buradaki sistemde; Toriçelli’nin cıva ile yaptığı açık hava basıncı deneyinin su ile uygulanmasını düşünürsek, aşağıdaki formüle göre su 10,336 m yükseğe açık hava basıncının etkisiyle çıkabilir. Benim projem de tamamen açık hava basıncının kuvvetiyle ilgili. Su 10,336 m yükseğe çıktıktan sonra, yardımcı bir boru ile olabildiğince büyük bir kazana aktarılıp, aynen barajlarda olduğu gibi suyun kinetik enerjisiyle 1 numaralı çark dönecektir. 1 numaralı çarkın dönmesi, 2 ve 3 numaralı çarkların da dönmesini tetikleyeceğinden, bu 3 çark aynı yönde döneceklerdir. Ayrıca, 1. çarkın çapına 2r, 2. çarkın çapına 6r ve 3. çarkın çapına da r dersek, aynı zamanda daha fazla enerji de elde etmiş oluruz.



Son olarak, 3. çarkı da bir dinamoya bağlayarak enerji elde etmiş oluruz. Gelelim projenin ana fikrine: Bu düzenek havasız ortamda olup, su tekrar ana kazana geri döneceğinden ve açık hava basıncı da hiç bitmeyeceğinden dolayı, sonsuz enerji elde edebiliriz. Her ihtimale karşı, bazı noktalara sızan havayı dışarı atacak pompalar yerleştirerek, enerjinin hemen hemen ¾’ünü kullanabiliriz.

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/tekno_tezgah/tekno_tezgah.php?proje_id=476

İnönü: Böyle makina olmaz

Fizik profesörü Erdal İnönü başta olmak üzere fizikçi ve akademisyenler Erke için “Fizik kurallarına aykırı” yorumunu yaptı. Zihni Sinir’in yaratıcısı İrfan Sayar ise, “İkinci bir ‘Şey’ vakası olabilir” dedi.

rke Yönetim Kurulu Danışmanı Emekli Tümgeneral Çetin Uğural’ın “Bilimsel esaslarını daha sonra açıklayacağız” dediği projeye bilim dünyası temkinli yaklaşıyor ve fizik kurallarına aykırı buluyor.

Fizik profesörü ve siyasetçi Prof. Dr. Erdal İnönü, “Ben toplantıda yoktum. Gazetelerden öğrendiğime göre bu proje enerjinin korunması ilkesine aykırı. ‘Enerjinin Korunması Yasası’, fiziğin temel yasalarından biridir, bugüne kadar da istisnası bulunmamıştır. Bu yasaya karşıysa böyle bir makina olmaz. Ama gizli bir şekilde bir enerji alıyorsa bir yerden o zaman olur. Böyle çalışmalarda enerji bir yerden alınıyor ama göstermiyorlar, söylemiyorlar veyahut farkında değiller. Hiçbir yerden enerji almadan kendisi enerji üretemez, yani ‘Enerji almadan enerji üretiyor’ iddiası geçersizdir” dedi.

Erdal İnönü, projenin sivil toplum hareketi veya siyasi bir girişim olabileceğine ilişkin iddialara ise “Sivil toplum hareketi başka türlü olur, geçersiz bir iddia ile olmaz” yanıtını verdi.

DOÇ. DR. TEKİN: PROJE BOŞ ÇIKACAK
ODTÜ Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bayram Tekin de enerji vermeden enerji almanın bilimsel olarak mümkün olmadığını vurgulayarak, “Tahmin ediyorum bu proje boş çıkacak. 18. ve 19. yüzyılda kendi kendine sonsuza kadar hareket eden makineler olur mu diye düşünülmüş, sonsuz devri daim makineleri üzerine çalışılmış ama daha sonra termo dinamiğin kuralları iyice yerleştikten sonra bunun mümkün olmadığı ortaya çıkmış. Özetle iddia ettikleri şekilde bir makinenin çalışmasına hiçbir fizik kuralı izin vermiyor” dedi.

DOÇ. DR ŞİŞMAN: BUNA BENZER ÇOK OLAY YAŞADIK
İstanbul Teknik Üniversitesi Enerji Enstitüsü’nden Doç. Dr. Altuğ Şişman ise bu tür proje ve buluşlarla kendilerine daha önce birçok başvurunun olduğunu ama bunların hepsinde bilimsel hataların bulunduğunu ifade etti: “Buna benzer çok olay yaşadık. Temelde fizik prensiplerinin ihlal edildiği, enerji vermeden enerji alan bir sistemden bahsediliyor. Bu bilimsel olarak mümkün değil. Bilim tabi ki zamanla gelişiyor ve değişiyor. Bilimde doğru kabul edilenlerin bir süre sonra belirli şartlar altında doğru olmadığı anlaşılıyor. Bu anlamda her zaman kuşkucu bakış gerekli bir bakıştır ancak hiçbir zaman temel yasaların ihlal edildiği ve tümüyle ortadan kalktığı mekanizmalar gözlemlenmiş değil.”

ENERJİ UZMANI PAMİR: PAŞALARIN OLMASI İLGİNÇ
Enerji Uzmanı ve Petrol Mühendisi Necdet Pamir de, “Gizlilik nedeniyle Erke’yi göstermiyorlar. Eğer ete kemiğe büründürüp somut bir şeyler söylenirse bunun önemi ve değeri hakkında konuşabiliriz. Keşke iyi bir buluş olsa, saygı duyarım ama bunu reklamla, paşalarla, Swissotel’de yapmanın anlamını pek çözemedim” dedi.

ZİHNİ SİNİR’İN YARATICISI SAYAR: HEYECAN VERİCİ
Prof. Zihni Sinir karakterinin yaratıcısı İrfan Sayar Türkiye’de bu tür icatların konuşuluyor olmasını ‘heyecan verici’ olarak nitelendirerek şunları söyledi: “Böyle bir tanıtım yapıldığında insanın hayal gücü çok geniş olduğu için çok büyük beklentiler içine girebilir. Mesela geçtiğimiz yıllarda ‘Ginger olayı’ (Şey) yaşandı. O da ‘yüzyılın icadı’ diye çıkmıştı. Sonuçta güzel bir şeydi ama çıktığında tanıtıldığı zamanki etkiyi yaratmamıştı. Yani ortaya çıkan şey ne kadar iyi olursa olsun insanlarda hayal kırıklığı yaratacaktır. Ben bu tip projeleri konuşuyor ve sorguluyor olmamızı heyecan verici buluyorum ve bunların devam etmesini diliyorum.”

KÜÇÜK MUCİTLER KULUBÜ: OLUMLU KARŞILIYORUZ
Küçük Mucitler Kulübü’nden Melih Yalçıneli de Türkiye’nin gelecekteki mucitlerini yaratmaya çalışan biri olarak projeyi olumlu karşıladığını ifade etti. Yalçıneli, “Bu tür projeler bana biraz ütopik geliyor ama yine de olumlu karşılıyorum. Mucitler yetiştirmeye çalışan biri olarak bu projenin de ayakları yere basan bir proje olmasını diliyorum” dedi.


http://www.ntvmsnbc.com/news/391912.asp

Bursalı elektrik ustası Ferhat Özpınar, "Erke'nin patenti bende" diyor.

Günlerce gazetelere esrarengiz reklamlar verildi. Basın açıklamasıyla tam bir muammaya dönüştü. Enerji tüketmeden kuvvet üreten bir cihazdı, dünya tarihini değiştirecek, Türkiye'yi kurtaracak bir buluştu. Ama 'fizik kurallarına aykırı' Erke'yi ne gören vardı, ne de anlayabilen. Toplantıya katılan emekli paşalar, gazetecilere Erke'nin ne olduğunu sordu. Erke, dünyayı sarsmadan önce Türkiye'yi meraktan çatlattı. Medyayı sarstı!
Erke'nin basın toplantısıyla 'açıklanmaması'nın ardından Türkiye'yi saran merak daha da büyüdü. Emekli Tümgeneral Çetin Uğural'ın ser verip sır vermediği basın açıklaması, emekli paşaların yoğun katılımıyla daha da esrarengiz hal almıştı. Uğural, buluşu 20 yıl NASA'dan bile gizlediklerini söyledi. Halkından halen gizleyenin 'NASA'dan bile' gizlemesine kimse şaşırmadı ama Uğural, gizliliği, "Bilgi savaşları çıkaracak kadar önemli" diyerek açıklaması, aletin savaşları bitirecek kadar önemli olduğunu söylemesi merağı doruğa çıkardı.

Ajdar Anik görüş bildirdi!
22 Kasım tarihinde Akşam gazetesi, 2001'de aynı yöntemle bütün dünyada pazarlanan It'ı (şey) anımsatarak, "Türk Şey'i" başlığını attı. Gazetelerin tamamında fizik profesörlerinin, mühendislerinin 'Böyle şey olmaz' yorumlarına yer verdi. Ama görüş alma konusunda sürprizi Yeni Şafak gazetesi yaptı. Yeni Şafak, Ajdar ve Meriç Erkan'dan, Erke'nin mümkün olmadığı yönünde görüşlerine yer verdi.
Hürriyet gazetesi "Erke'nin buluşu 'Con Ahmet'in makinesi mi" manşetini attı. Con Ahmet'in devridaim makinesi, halk arasında 'hiçbir işe yaramayan buluşlar' için kullanılan bir deyimdi. Hürriyet'in dünkü manşeti ise 'Erke'nin atası Emişli Memiş mi' sorusuydu. Eski Tümgeneral Özdemir Kandemir'in garip elektrik süpürgesi Emişli Memiş'i Tufan Türenç şöyle aktardı: "Makine sapından tutup ittiğiniz zaman bir emiş gücü yaratıyor ve bir elektrik süpürgesi gibi her şeyi emiyordu."

'Erke'yi önce ben yaptım'
Yeni Şafak'sa olaya generaller boyuttundan yaklaştı. 'General Motor' manşetini attı. Bu arada Erke'nin asıl babasının kendisi olduğunu söyleyen çok sayıda alaylı mucit ortaya çıktı. Biri farkında olmadan yıllardır Erke'yi her piknikte kullanıyordu. Mucit Haşim Yiğit, Sabah'a "1998'de yaptım, her piknikte kullanıyorum. Sponsor bulamadım" dedi. Denizlili fırıncı Fahri Akan'sa 200 bin YTL harcayarak Erke gibi bir cihaz yaptığını anlattı. Bursalı elektrik ustası Ferhat Özpınar da "Yakıt gerektirmeyen kuvvet makinası patenti bende" diyor.
Bekir Çoşkun. 'Türk Mucizesi...' başlıklı yazısında Erke'ye bambaşka açıdan baktı. Coşkun mucizeyi şöyle anlattı: "Bu müthiş buluşun yaratıcısı elbette Türklerdir. Birincisi sen oturuyorsun, makine üretiyor.
İkincisi özel şirketin bu buluşunu mühendisler değil, bir emekli general açıklıyor.
Üçüncüsü, makine ortada yok..."

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205473


24/11/2006

Şarlatanlık mı asrın mucizesi mi? Erke'nin sırrı çözüldü

Erke'nin sırrı çözüldü. Emekli generallerin de davet edildiği basın toplantısıyla Erke'nin 'hiçbir yakıt tüketmeden' enerji üreten bir alet olduğu açıklandı. Henüz bilimin 'aklının ermediği' Türk icadını gören yok

Cumhuriyet Bayramı'ndan beri 'Erke' isimli bir şirket gazetelere verdiği tam sayfa ilanlarla merak uyandırdı. Sadece 'Erke bilimsel düşüncenin gücü' ifadesi ve adres olarak henüz tam aktif olmayan 'www.erketurk.com' web sitesinin yer aldığı ilanlar, Atatürk'ün ölüm yıldönümü 10 Kasım dahil her gün gazetelerde yer aldı. Türkçede 'enerji' anlamına gelen 'Erke', nihayet bir 'buluşçu' şirket olarak karşımıza çıktı.
'Hiçbir enerji tüketmeden, tüm dünyanın bütün alanlarda ihtiyacı
olan enerjiyi üreten' bir 'alet' geliştirdiklerinin müjdesini veren şirket, şaşaalı bir basın toplantısıyla ürettikleri aleti göstermeden kendi deyimleriyle 'heyecanlarını' kamuoyuyla paylaştılar. Alet hakkında hiçbir bilginin verilmediği, hiçbir bilimsel açıklamanın sunulmadığı ve hiçbir şirket yöneticisinin yer almadığı etkinlik bugüne kadar izlediğim yüzlerce basın toplantısının hiçbirine benzemiyordu. İstanbul Swissotel Balo Salonu'nda yapılan öğle yemekli organizasyon tam bir
emekli generaller geçidine sahne oldu.

'Değerli komutanlarım...'
Toplantı salonuna girdiğim anda belirli bir yaşın üzerinde onlarca lacivert takım elbiseli, yakasında Türk bayrağı rozetleri olan konukların gazeteci olmadığını anlamak zor olmadı. Hepsi de emekli komutanlardı. Gazeteci dışındaki konuklar Erke Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş.'nin yönetim kurulu adına şirket danışmanı emekli Tümgeneral Çetin Uğural'ın davetiyle gelmişlerdi. Zaten şirket adına da toplantıda Çetin Uğural vardı. Kendisinin ifadesiyle 'tarihsel' açıklamaları yapan da Uğural'dı.
Tiyatrocu Korhan Abay vardı sahnede. Erke'nin hazırladığı 'yaklaşan enerji darboğazı, tükenen kaynaklar, küresel ısınma, sera etkisi, kuraklık, seller gibi' dünyayı tehdit eden enerji konusuna ilişkin bir sunum yaptı. Ve Çetin Uğural'ı sahneye davet etti. Şirketin patronu ya da genel müdürü gibi birilerinin toplantıda olmadığını öğrenmemiştik henüz. Paşa kısa konuşmasını bitirip soru yanıt kısmına geçince bu durum ortaya çıktı.
Çetin Uğural, 'değerli komutanlarım' diye başladığı konuşmasında
Atatürk' ün 10. Yıl Nutku'ndan bir bölümle devam etti. Emekli general Uğural, 'yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesi' icat edildiğini açıkladı.
Uğural, 'Erke dönergeci' ismini verdikleri aletin icadı için şirketlerinin uzun süredir çalıştığını şöyle açıkladı: "Bu buluşla erişilen sistem, çevreye zarar vermeyen, istenilen güç ve sürati sağlayabilen, doğrudan hareketin elde edilebildiği yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesidir. Bu sistemin çalışmasında maddenin atalet özelliğinden faydalanılmaktadır" dedi ve salonda alkış koptu. Katılımcıların bir-çoğu bilimsel olarak izah edilemeyen ve henüz kimsenin görmediği aletin kendi kendine hiçbir yakıt tüketmeden tüm elektrik ve enerji ihtiyacı için kulanılabileceği açıklaması bazılarını heyecanlandırdı. Erke adına konuşan Uğural, "Mevcut bugünün bilim literatüründe buluşun açıklanması için temel teşkil edecek bilgi yoktur" demesine rağmen alkışlar devam etti.
Uğural, söz konusu sistemle çalışan makinelerde istenilen yerde ve miktarda elektrik elde edilebildiğini, sistemin tüm kara, hava ve deniz taşıtlarında kullanılabileceğini ve makinenin yurtiçi ve yurtdışında patent başvurularının yapıldığını söyledi.

Buluşu göstermediler
Ama Çetin Uğural, nedense bilimin bile henüz anlayamayacağı bu buluşu bizlere göstermekten kaçındı. Uğural, 'Makineyi niye bizlere göstermiyorsunuz' sorusuna karşılık, "Şimdi buraya getirsek, 'İçinde pil mi var, nedir bu' gibi sorular sorardınız" yanıtını verdi.
Hatta toplantıdan çıkarkan, "Öyle hemen ortaya çıkarılır gösterilir mi? Bunun için savaş çıkar" dedi. Uğural, "Bu buluş, 1992'den itibaren çok gizli olarak yürütülen bilimsel çalışmalarımızın bir sonucudur. Bulunan sistemle ilgili ilk ürün çeşidi olarak öngördüğümüz elektrik üretecinde seri üretim aşamasına gelindi. 2007 içinde ürünler halkın kullanımına sunulacak. Sırası gelince milletimize basın vasıtasıyla ulaşacağız" diye konuştu.

'Bilim literatüründe yeri yok'
"Buluşumuza kimseyi inandırmak gibi bir amacımız yok" diyen Uğural şöyle devam etti: "Mevcut bugünün bilim literatüründe buluşun açıklanması için temel teşkil edecek bilgi yoktur. Bu nedenle buluşun fiziği ve matematiği Erke tarafından uygun gördüğümüz zaman bilim dünyasına hediye edilecektir. Bu yüzden konuyu tartışmaya açmıyoruz. Kimseyi inandırma gibi bir amacımız da yoktur. Hatta bu buluşa inanılmaması bizi bilhassa mutlu eder. Çünkü başarılması imkânsıza yakın bir iş olduğunun delilidir. Bu buluşun önemi düşünüldüğünde ve algılandığında yapılan açıklamaların neden bu ölçüde sınırlı olduğu anlaşılacaktır. Basın toplantısında amacımız bu buluşun Türk milletine aidiyetinin tescil edilmesidir. Buluşumuz, başta Türk milleti olmak üzere tüm dünya insanlığına sunulmuş bir hizmettir." Emekli Tümgeneral Çetin Uğural, Milli Savunma Bakanlığı'nda müsteşar yardımcılığından emekli olmuş. Uğural, Erke'nin yönetim kurulu üyelerinin hepsinin akademisyen kökenli olduğunu, kendilerini 20 yıldır tanıdığını, onlara destek olmak için danışmanlık yaptığı söyledi. Uğural'ın toplantıya Jaguar marka bir araçla geldiği gözlendi.
Uğural, yönetim kurulu üyelerinin niye toplantıya katılmadığı sorusuna ise "Vakti gelince hepsi açıklanacak" dedi ve detaylı bilgi için İstanbul Ticaret Odası sicil kayıtlarına bakabileceğimizi söyledi. Uğural 'neden toplantıya emekli genaralleri davet ettikleri' sorusuna da net bir yanıt vermedi.

'Karadayı'yı da davet ettim'
İstanbul Ticaret Odası 282519 numaralı sicil kayıtlı Erke Erke Araştırmaları ve Mühendislik A.Ş.'nin yönetim kurulu üyeleri olarak Sait Ruhi Başaran, Mustafa Naci Öztürk ve Uğur Ayık'ın isimleri var... Faaliyet
alanı mali müşavirlik olarak görülen şirketin konusu da 'Ortaya çıkardığı buluşlarla ilgili know-how anlaşmaları yapar...' gibi ifadeler yer alıyor. Şirketin eski yönetim kurulu üyeleri olarak da Cemil Çağlayan, Murat Soyer, Cemal Çalışkan, Faruk Canız ve İsmail Alptekin'in isimleri yer alıyor.
Uğural, toplantıya kimleri davet ettiğiyle ilgili soruya şu yanıtı verdi: "Emekli generalleri davet ettim. İsmail Hakkı Karadayı, Necati Ülgen, Kemal Yavuz, Fikret Boztepe, Rasim Betir ve Köksal Karabay'ın ismini verebilirim. eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı da davet ettim ama yurtdışındaymış, yerine büyükelçi geldi."

Vural Savaş da katıldı
Erke'nin buluş toplantısına eski Yargıtay Başkanı Vural Savaş da katılmıştı. Bir fırsat bulup birkaç gazeteci arkadaş Vural Savaş'ın yanına iliştik. Savaş, "Tüyap'ta kitaplarını imzaladığı gün Çetin Uğural yanıma gelerek davet etti ve çok hoşuma gitti. Keşke yapabilseler ne güzel olur" dedi.

kaynak http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205236